Kedi ve Köpekte alınan rektal ısının (dışkı deliğinden derece ile ölçülen sıcaklık) 38°C’nin altına inmesi hipotermi (düşük vuücut ısısı) olarak değerlendirilir. Vücutta hipotermi’nin geniş sebepleri vardır;
Bunların en yaygını yavru kedi ve köpeklerde görülenidir. Özellikle 1 aydan küçük olan yavrular kendi vücut sıcaklıklarını ayarlayabilecek sisteme (ototermoregülasyon) sahip olmadıkları için hipotermiye girebilirler ve anneleri ve diğer kardeşlerine iyice yanaşarak birbirlerini sıcak tutarlar. Annesi olmayan 1 aydan küçük kedi köpek yavrusunun hava şartları da elverişli değilse hipotermi riski yüksektir.
Hipotermi’nin diğer sebepleri uzun süre soğukta ve ya rüzgar altında kalma, metabolik hastalıkların ileri evreleri ( böbrek yetmezliği, hepatik sendromlar, kalp yetersizlikleri, diyabet), şok durumları (iç kanama, aşırı kan kaybı, septik şok, enfeksiyon) gibi sebeplerin hepsi vücut ısısında düşmeye sebep olur ve mutlaka veteriner hekim müdahalesi gerektirmektedir.
Hipotermi yaşayan kedi ve köpekte beliren semptomlar, halsizlik, durgunluk, iştahta kapanma, olduğu yerden kıpırdamama, vücudunda belirgin soğuma, dış uyaranlara duyarsızlaşmadır.
Hipotermiden şüphelenmeniz durumunda vakit kaybetmeden derhal bir veteriner kliniğine gidiniz. Veteriner kliniğine gidene kadar öncelikle petinizi sıcak bir ortama alın, eğer kliniğe mesafe çok uzuyorsa ve ıslaksa bir an önce kurutun, sıcaklığını stabilize edecek battaniye benzeri kıyafetlerle örtün, sıcak su torbası hazırlayın ve etrafına yerleştirin. Sıcak su torbasını yanık oluşmaması için direk deriye temas etmeyecek şekilde ayarlayınız ve sıcak uygulamasını dikkatli ve onu bu seferde hipertermiye (vücut ısısının normalin üstüne çıkması) sokmayacak kadar kontrollü yapmalısınız. Hipertermi’nin en tipik belirtileri ağzı açık hızlı nefes alıp verme ve karından hızlı solunum hareketleri ile kendini göstermektedir.