KEDİLERİN BAŞ BELASI
Son dönemlerde artan Fip hastalığı kedilerde bulaşıcı bir hastalıktır. Aslında karın zarı iltihabı olarak da geçer. Bu hastalık koronavirüs ailesindendir, kedi koronavirüsünden kaynaklı bir hastalıktır. Hastalığın 3 ana evresi var. Birincisi, hastalarda ıslak form dediğimiz karın veya göğüs boşluğunda ya da daha nadir durumlarda kalbi saran zarın etrafında bir sıvı birikimi olan bir sendrom durumu oluyor. Bu hastalarda karın boşluğunda sıvı birikmesi oluyor hatta bazı vatandaşlar bu kedilerin hamile olduğunu düşünebiliyor. İkincisi, kuru form dediğimizde ise hastada sıvı birikimi yok ama hastada iştahsızlık, yemek yemesine rağmen gelişim geriliği gibi semptomlar oluyor. Son yıllarda daha yaygın gördüğümüz sinirsel form var. Bu hastalık çok sinsi, hastalık birçok kedide asemptomatik seyrediyor. Kedinin genetik yatkınlığı varsa, bağışıklığı herhangi bir sebepten zayıflarsa virüs ile vücut arasında bir savaş meydana geliyor ve hastalık ortaya çıkıyor. Çok sinsi olması ve hastaların çoğunun taşıyıcı olmasından dolayı da bu hastalık dünyada kedilerin bir numaralı baş belasıdır” dedi.
‘SAHİPLENDİĞİNİZ AN KORONAVİRÜS TESTİ YAPTIRIN’
Evin içine koronavirüs bir kez girmişsse evde ne kadar kedi varsa hepsinin o virüsü aldığını belirten Cantürk, “Koronavirüs, vücut içerisinde mutasyona uğrayarak Fip’e dönüşüyor ve o kedinin kendisi bireysel olarak hastalanıyor. Aslında onu hasta eden virüs bütün kedilerde var, onlara da çoktan bulaşmış durumda. Bu noktada alınacak ek bir önlem yok. Örneğin, evde bir kedimiz var. Bu kedi ilk sahiplenildiğinde koronavirüs testi yapılmasını öneriyorum. Eğer başta koronavirüs varsa ilerde eve başka bir kedi gelirse ve o kedi negatifse işte o zaman pozitif ve negatif kedinin bir araya getirilmemesi gerekiyor. Kedinin bünyesinde koronavirüs yoksa o kedinin hasta olma ihtimali de yok. Bu hususa dikkat etmek çok önemli. Bağışıklık sisteminin çok güçlü olması da Fip için iyi olmayabiliyor. Çünkü bu hastalık koronavirüs ile vücudun antikorları arasında olan bir savaş, bu savaş sonucu hastalık meydana geliyor” ifadelerini kullandı.
‘SOKAKTAKİ KEDİLERİN NEREDEYSE HEPSİNDE KORONAVİRÜS VAR’
Koronavirüsün, çok fırsatçı ve sinsi bir virüs olduğunu vurgulayan Hakan Cantürk, “Hasta çok fazla strese maruz kalırsa bu hastalığın ortaya çıkma ihtimali artıyor. Kedinizde eğer koronavirüs varsa ve ileride Fip olmasını istemiyorsanız kedinizi stresten uzak tutun, bunun için evde bazı düzenlemeler de yapılabilir. Örneğin, kediler evde yüksek bir noktada olmayı severler, evimizi buna göre düzenleyebiliriz. Kedimizde koronavirüs var mı yok mu bunu mutlaka bilmeliyiz. Eğer yoksa eve koronavirüsün girmesini engellemeliyiz. Koronavirüs dışkıyla bulaşıyor, virüsun çoğaldığı yer bağırsaklardır. Aynı kum kabını kullanıyorsa iki kedi çok yüksek ihtimalle virüs bulaşacaktır. İstanbul, dünyanın kedi popülasyonu en fazla olan şehridir ve sokaktaki kedilerin neredeyse hepsinde koronavirüs var. Bu canların sokakta gezdiği yerlere, banklara bizler oturuyoruz ve sonra da evimize gidiyoruz. Bu virüsu üstümüzle birlikte eve taşıma riskimiz de var. Sokak kedisinin yoğun olduğu bir yere gittiysek, oturduysak mümkünse o kıyafetlerimizi eve gelince çıkaralım. Bir sokak kedisiyle yakınlaştık, onu sevdik o zaman da elimizi yıkayalım” dedi.
‘VİRÜS VARSA KEDİNİZİ STRESTEN UZAK TUTUN’
Hastalığın tedavisi hakkında bilgi veren Cantürk, hastalığın birinci basamağının korunma olduğunu vurguladı. Cantürk, “Korunmada en büyük silahımız aşıdır ancak maalesef günümüzde bu hastalığa karşı geliştirilmiş bir aşı yok. Bu nedenle en önemlisi kedimizi hastalığa yakalandırmamaktır. Eğer kedimiz virüsu taşıyorsa, o virüsun mutasyona uğramaması için kedimizi stresten uzak tutmamız, bağışıklığını hekimin söylediği şekilde desteklemek gerekiyor. Hastalığın uzun yıllardır tedavisi bulunamadı, sonrasında bir üniversitenin geliştirdiği deneysel bir ilaç var. Bu ilacın içerisinde bulunan etkin madde henüz lisanslı değil. Bu etken madde, yapılan deneysel çalışmalarda yüzde 70-80 başarı sağlıyor. Bu ilacın formülü nasıl olduysa maalesef Çin ve Rusya’da karaborsaya düştü, kaçak yollarla üretim yapılıyor. Hastalığın da hiçbir tedavisi olmadığı için bazı insanlar legal olmayan kanallardan bu ilacı alıyor ve kullanıyor. Benim bireysel gözlemimde hastaların yüzde 70-80’i iyileşiyor. Ancak ilaçla ilgili veri yetersizliği var o nedenle ilacın geliştirilmesi noktasında yapılan çalışmaları takip ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak linki: https://www.breakingnews.com.tr/saglik/kedilerin-korkulu-ruyasi-fip-yayiliyor-124536