Metabolizma farklılıklarından dolayı rahatça tükettiğimiz bir çok ürün onlar için oldukça tehlikeli olabilmektedir. Kimi gıdalar kısa vadede, kimi gıdalar uzun dönemde tüketmesine bağlı ciddi sağlık problemlerine sebep olur. Bunlara göz atacak olursak;
Çikolata; İçerdiği theobromine maddesinden dolayı köpeğinize vermekten kesinlikle kaçınmanız gerekir. Konu ile ilgili daha detaylı bir yazıyı daha önce paylaşmıştık. İncelemek isteyenler için:
https://vetlove.net/kopeklerde-cikolata-zehirlenmesi/
Soğan, Sarımsak, Pırasa ailesi; İçerdiği kimyasallar tehlikeli bir kansızlığa yol açmaktadır. Hemolitik anemi olarak adlandırılan bu kansızlığın şiddeti köpeğinizin yediği miktara göre değişir. Bu ürünlerin çiğ ve ya pişmiş olması durumu değiştirmez. Köpeğinize asla içinde bu ürünleri barındıran gıdalarla beslemeyiniz.
Alkol barından ürünler; Alkollü ürünler köpeklerde oldukça tehlikelidir. Köpeklerde alkolün emilim hızı ve metobolizma duyarlılığı oldukça yüksektir. Aldıkları dozun yüksekliğine bağlı olarak, inkordinasyon, kusma, hipotermi, böbrek ve karaciğer hasarı, koma ve ölüme yol açabilir.
Çiğ Yumurta; İçerdiği avidin maddesinden dolayı vücuttaki biotin’i bloke eder, buda ciddi deri ve tüy problemlerine neden olur. Aynı zamanda kanatlı hayvanlar salmonella ve benzeri bir çok bakteri rezervuarı oldukları için çiğ yumurta tüketimi köpeğinizde bakteriyel enfeksiyon bulaştırma riski taşır. Yumurta ısıl işlem görse bile bir çok köpekte alerji problemleri oluşturma riski yüksek gıda sınıfına girmektedir.
İşlenmiş et (sucuk, sosis, salam, pastırma vb); İçerdiği yüksek miktarda baharat, tuz, fosfat, nitrit, protein, yağ, kanserojen ve işlenme prosedürlerinden dolayı köpeklere yedirilmesi sakıncalıdır. Etkileri genelde uzun dönemde ortaya çıkmaktadır!
Kedi ürünleri (kuru mama, ıslak mama, kedi ödülü vb) : Yapılan yaygın hatalardan biridir. Kesinlikle verilmemelidir. Kedi mamalarının besin değerleri oldukça değişken olup köpeğinizin diyetine hiçbir şekilde uygun değildir. İçerdiği yüksek protein ve yağ içeriği köpeğinizde alerjik dermatit, egzema ve benzeri deri hastalıkları başta olmak üzere bir çok beslenme hastalığına yol açabilir.
Süt ve Süt Ürünleri (peynir, yoğurt, ayran vb); Süt ve süt ürünlerinde bulunan laktoz bir çok köpek tarafından tolere edilemediği için ishal, gaz vb. sindirim problemlerine yol açar. Sütü sulandırarak vermekte sütteki laktozu ortadan kaldırmayacağı için sütün sulandırılarak verilmesi de bu problemi değiştirmemektedir. Köpeğinize ”laktozsuz” süt ve süt ürünleri vermenizde bir sakınca yoktur.
Çiğ Balık; Balık çiğ olarak verildiğinde köpeklerde B1 vitamini eksikliğine yol açmaktadır. Bunun sebebi içerdiği tiaminaz enzimidir. Köpeklerde b1 vitamini eksikliği çok ciddi sinirsel hastalıklara sebep olabilmektedir. Pişirilen balıktaki tiaminaz inaktive olduğu için çiğ balığa göre zararsızdır.
Kemik(sığır, koyun tavuk) ve Balık kılcığı; Büyüklüğüne bağlı olmaksızın, bu tarz ürünler bağırsak kanalında yırtılma, tıkanma, kabızlık, sindirim kanalı hasarına neden olduğu için verilmemelidir. Köpek sağlığına uygun özel olarak üretilmiş, öğütülmüş ödül kemikleri kullanılabilir.
Meyve çekirdekleri, sapı, yaprakları (şeftali, erik, karpuz vb.); İçerdiği siyanür bileşiklerinden dolayı oldukça tehlikelidir. Bunun dışında bir çok çekirdek sindirim sistemi problemlerine ve tıkanmalara yol açabilir.
Mantar türleri; Bir çok mantar türü (özellikle yabani mantarlar) yüksek karaciğer hasarına sebep olmaktadırlar. Ani kusma, ishal, halsizlik, nöbet ve ölüne kadar giden zehirlenme tablosu oluşabilir.
Yüksek glisemik endeksli besinler (Beyaz ekmek, şeker, un, makarna, bebek maması, tatlı vb.); Hasta sahiplerinin en yaygın yaptığı beslenme hatalarındandır. Köpekler bu tarz besinlerle beslendikleri zaman kana hızlı bir glikoz geçişi olacağından vücut pankreasa fazla yüklenir. İnsülin seviyesi birden yükselir, kan şekerini kontrol altına almaya çalışır. Kandaki fazla şeker yağa dönüştürülür ve depolanır. Beraberinde vücutta tekrar açlık hali oluşur. Bu durum uzun dönemde birincisi obeziteye ve iç organlarda yağlanmaya bunun sonucu olarak kalp damar hastalıkları, solunum hastalıkları ve eklem hastalıklarına yatkınlık oluşturur. İkinci önemli nokta köpeklerin insülin direnci bizlerden daha düşük olduğu için onları potansiyel şeker hastası olma riskini tetiklersiniz. Ayrıca gözde bulunan lens difüzyonla beslenen hassas bir organdır. Bu tarz bir besleme lensde geri dönüşümsüz bozulmaya yol açacağı için ilerleyen yaşlarda köpeğinizin katarakt olma sürecini çok daha erkene çekmiş olursunuz. Son olarak bu tarz besinlerin diş ve diş eti hastalıklarına sebep olduğu da unutulmamalıdır. Bu tarz beslemenin etkileri uzun dönemde ortaya çıkar. O yüzden bu konuda özellikle dikkatli olmanız çok önemlidir.
Tuzlu gıdalar; Yüksek sodyum seviyesi sebebiyle elektrolit dengesinin bozulmasına, uzun dönemde tansiyon bozuklularına, böbrek rahatsızlıklarına sebep olur. Köpeğinizi tuzlu besinlerden uzun tutmanız en doğrusudur.
Kafein vb. içeren ürünler(kahve, kola, çay): Sinir sistemi ve dolaşım sistemi üzerine etkilerinden dolayı kullanılmamaldır.
Oksalat içeren besinler (Çerez, kabuklu yemiş, çay, kahve, ıspanak, kakao, çilek, domates, buğday, çavdar, kepek ekmeği): Uzun dönemli besleme sonucu köpeğinizde böbrek ve idrar yolu problemleri oluşturma riski vardır. Bunun sebebi bu tarz besinler uzun dönemde idrar yollarında kalsiyum oksalat kristallari ve ya taşı oluşturabilmektedir. İdrar yapmada zorlanma, kanlı idrar ve benzeri semptomlarla kendini gösterir.
Ksilitol içeren gıdalar (Hazır diyet ürünleri, sakız, diş macunu, yapay tatlandırıcı içeren tüm ürünler); Kendisi aslında yapay bir tatlandırıcı olup, bir çok doğal gıdada da bulunmaktadır. Etki şekli tamamen şeker metabolizması üzerinedir, kan şekerinde ani düşüşlere sebep olarak köpeğinizin hipoglisemik şoka girmesine sebep olabilmektedir. Göstereceği semptomlar yediği ksilitol miktarına göre değişkenlik gösterir.
Kuru üzüm, yaş üzüm; Sebebi bilinmemekle beraber üzüm’ün her çeşit formu köpeklerde zehirli olduğu rapor edilmiştir. Üzüm bir çok köpekte böbrek ile ilgili problemler oluşturabilmektedir. Ancak bu problem her köpekte açığa çıkmamaktadır. Köpeğiniz birkaç üzüm yedikten sonra susuzluk, idrarda artış ve kusma gözlemlerseniz direk veterinerize götürünüz.
Küflü, bozuk gıda; Küflü gıdalar mikotoksin adı verilen tehlikeli kimyasalları barındırmasından ötürü köpeklerde zehirlenmelere neden olur. Nöbet ve titreme benzeri görüntüler izlenmektedir. Çok küçük miktarlarda tüketmeleri genelde mide rahatsızlıklarından başka bir sorun oluşturmaz. Eğer köpeğinizde nöbet ve ya titreme benzeri semptomlar görürseniz soluğu veterinerde almalısınız.
Patates; Köpekler için zehirli olabilmektedir. En büyük tehlike ise köpeğinizin patatesi kabuğuyla ya da yeşil filizleri ile beraber tüketmesidir (pişmiş ya da çiğ farketmez). Patatesin bu kısmı solanin içermektedir. Solanin, mide ağrısı, kusma, susuzluk, idrar artışı, sinirsel semptomlar, bazı köpeklerde ise böbrek yetmezliği oluşturmuştur. Ufak miktar sadece suda haşlanmış ve tamamen soyulmuş patates köpekler için güvenlidir.
Aloe Vera; Aloe vera bitkisinin özsuyu antrasen glikozitler içerir. Bu madde önemli bağırsak rahatsızlığına ve bir müshil etkisi gibi şiddetli ishale neden olabilir. Köpeğiniz aleo veralı herhangibir gıda tüketiminden sonra ishal gelişirse mutlaka veterinerinize başvurun.